dicționar olandeză - turcă

Nederlands, Vlaams - Türkçe

hoek în turcă:

1. köşe köşe


Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortada su şişesi.
Köşe başındaki ev bizim.
Köşe başında postahane vardı.

2. açı açı


Meksika yemekleri bazen çok acı olabiliyor.
Hayatta çok fazla acı var.
Roka ve diğer acı şeylere katlanamam.
Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.
O, baş ağrısından acı çekiyor.
Karnında herhangi bir acı hissediyor musun?
Acı şekilde ağladığını duymaya katlanamam.
O, acı verecek şekilde zayıftı.
Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.