dicționar norvegiană - turcă

Norsk - Türkçe

skje în turcă:

1. kaşık kaşık


Yoğurdu kaşıkla yersin.
Harun bir kaşıkla kahvesini karıştırdı.

2. ortaya ortaya


Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.
Onun Amerikalı olduğunu düşünüyordum ama onun İngiliz olduğu ortaya çıktı.
Onun ortaya çıkmasını bekledik.
Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?
Tom'un açık artırmada ortaya çıkacağından hiç şüphem yok.
Zamanında gelemediği ortaya çıktı.
Doğrusu Tom'un ortaya çıkacağını düşünmemiştim.
Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
O, cinayet davası ilgili gerçeği ortaya çıkardı.

3. olmak olmak


İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
Milyoner olmak isterim.
Aşık olmak sevmekle aynı değildir. Bir bayana aşık olabilirsin ve hâlâ ondan nefret edebilirsin.
Birçok ülkede eşcinsel olmak hapsedilme sebebidir.
Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.
O iş dünyasında başarılı olmak için ne gerekliyse sahip.
Niçin çok İngilizce çalışıyorsun?"İngilizce öğretmeni olmak için.
Zamanında olmak istiyorsan, 11:00'e kadar orada olmalısın.
Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.
Altıdan sonra olmak şartıyla herhangi bir zamanda olur.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.
Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?