dicționar Engleză americană - turcă

American English - Türkçe

little în turcă:

1. az


Daha az alamam.
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
Daha az et yemek iyi bir fikir midir?
Az param var. Bununla birlikte seninle mutluyum.
Tsunami dalgalarının on metre ya da daha az olacağı beklenmektedir.
Benim çok eğitimli annem az önce bize dokuz gezegeni gösterdi.
Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
Hey,teslimat tarihine az zaman kaldı,biliyor musun?Etrafta şaşkın şaşkın gezmeyi bırak.
Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.

Turcă cuvântul "little„(az) apare în seturi:

Turkish | Quantifiers & Adverbs