1. ödeme
Telefon faturasının son ödeme günü yarın.
Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.
Bana ödeme yapılmasını reddettim.
Ben, hasar için ödeme yaptım.
İtalyan, Almanya'da kahvesi için Yunan euro parası ile ödeme yaptı.
Turcă cuvântul "płacić„(ödeme) apare în seturi:
czasowniki tureckie