1. soüğuk algınlığı
2. soğuk
İşe gitmeden önce soğuk bir duş almayı severim.
Kola soğuk.
Soğuk algınlığını atlatmalısın.
New York'ta kış çok soğuk olabilir.
Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
Kızım soğuk almış
İçmek için soğuk bir şeye ne dersin?
Bu soğuk değil, sıcak.
Bu soğuk hava haziran için olağan değil.
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
Almanya, soğuk bir ülkedir.
Burası tüm sene boyunca soğuk olur.
Kısa sürede kendini soğuk havaya alıştırdı.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.
Turcă cuvântul "przeziębienie„(soğuk) apare în seturi:
Problemy zdrowotne po turecku