dicționar suedeză - turcă

Svenska - Türkçe

fritid în turcă:

1. boş boş


Buzdolabın neden her zaman boş?
Boş kutuyu buldum.
Bu kutu boş. İçinde hiçbir şey yok.
Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı.
Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur.
Boş zamanımda Tatoeba'da cümle çeviririm.
Onlar odayı boş buldular.
Hayatım onsuz boş.
O, boş fantezilere sahip gibi görünüyor.
Oda uzun süredir boş.
Yazıcının boş mürekkep kartuşunu lütfen değiştir.
Boş mideyle içki içmek sağlığa zararlıdır.
Mademki boş vaktimiz var, o zaman sinemaya gidelim.
Genellikle pazar günü bütün günü boş boş geçiririm.
Biz boş eğlence için yaşamıyoruz.