dicționar chineză - turcă

中文, 汉语, 漢語 - Türkçe

富裕 în turcă:

1. zengin zengin


Amcam çok zengin.
Siz zengin değiliniz.
Pazarın daha zengin sektörü için çok sayıda firma yarışıyor.
Zengin doğasında oynamamalısın.
Japonya'nın dünyanın en zengin ülkesi olduğu söyleniyor.
Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
Burada insanlar zengin.
O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
Keşke zengin olsaydım.
Ben fakirim, oysa erkek kardeşlerim çok zengin.
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
İnsanlar kadar zengin olurlarsa olsunlar, boşta olmamalılar.
Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı.
Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.